Gebze Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali Ekber Akgün ve Prof. Dr. Halit Keskin yeni bir başarıya daha imza attı.
Günümüzde teknolojik gelişmeler hızla ilerlemekte, yeni ürün geliştiren organizasyonlar için değişimden kaynaklanan rekabet zorlukları her geçen gün artıyor. Yenilik temelli rekabet ortamında organizasyonun çevresine uyum sağlama kabiliyeti önem kazanıyor. Örgütlerin çevrelerine uyum sağlamalarında belirleyici olan hususlar arasında; örgütlerin çevrelerini anlamaları, karşılaştıkları sorunlara uygun cevaplar üretebilmeleri, varlıklarını tehdit eden faktörlere karşı dönüşümcü aktivitelerle kendilerini korumaları yer alıyor.
Uluslararası literatüre kurumsal duygusal yetenek ölçeği, örgütsel duygusal hafıza ölçeği ve kompleks adaptif sistem ölçeklerini kazandıran Gebze Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali Ekber Akgün ve Prof. Dr. Halit Keskin yeni bir başarıya daha imza attı. Adaptif dönüşüm kapasitesinin örgütler için önemini ve bu alanda yapılmış bilimsel çalışmalardaki yetersizliği gören Prof. Dr. Ali Ekber Akgün ve Prof. Dr. Halit Keskin “Organisational resilience capacity and firm product innovativeness and performance” isimli makalelerinde uluslararası literatüre “Örgütlerde Adaptif Dönüşüm Kapasitesi” kavramını kazandırdılar. Ayrıca örgütlerin adaptif dönüşüm kapasitesinin ölçülmesine yönelik ölçekleri dünyada ilk kez geliştirdiler.Bilim adamlarının çalışması, Teknoloji ve yenilik Yönetimi alanının saygın dergilerinden “International Journal of Product Research”in Nisan 2014 sayısında yayınlandı. Ali Ekber Akgün ve Halit Keskin bu makalelerinde örgütlerin adaptif dönüşüm kapasitelerinin bileşenlerini tanımlamış ve süreç inovasyonu üzerine etkilerini ortaya koydu.
Araştırma, Türkiye’de 2009 krizinden başarıyla çıkmış ve faaliyetlerini büyütmüş firmalar üzerinde gerçekleştirildi.Ali Ekber Akgün ve Halit Keskin uluslararası literatüre direkt katkı sağlayan bu çalışmalarında, öncelikle örgütün adaptif dönüşüm kapasitesinin işlevsel tanımını geliştirdi. Literatürde ilk defa ürün geliştirme bağlamında örgütün adaptif dönüşüm kapasitesinin bileşenleri tanımlandı. Bunlar;
1- Kavramsal yönelim
2- Yapıcı anlamlandırma yeteneği
3- Öğrenilmiş güçlülük
4- Sıradışı çeviklik
5- Pratik alışkanlıklar
6- Davranışsal hazır olma
7- Psikolojik güvenlik
8- Derin sosyal sermaye
9- Sorumluluk ve gücün dağıtılması
10- Geniş kaynak ağları olmak üzere on alt boyutta incelendi.
BİLİM ADAMLARININ ÇALIŞMALARININ SONUÇLARINA GÖRE;
a) Güçlü bir vizyona, temel değerlere, ve kurumsal amaçlara sahip ve duyarlı olmak
b) Örgüt içerisinde olaylar, işler veya problemler karşısında anlam çıkartmak, durumları tanımlamak ve hem anlayışı hem de duyguyu vurgulamak için ortak bir dil kullanmak
c) Benzeri görülmemiş zorluklara sıra dışı ve sağlam yanıtlar bulmak için disiplinli (belirli bir plan doğrultusunda olan) yaratıcılığa odaklanmak
d) Pazardaki değişikliklere zamanında cevap vermek ve beklenmedik şekilde uyum sağlamak
e) Mevcut sistemi iyi anlayıp doğru yanıtlar oluşturacak şekilde sezgisel davranmak
f) Ortaya çıkan durumlardan (fırsat ve/veya tehditler) yararlanabilmek için ihtiyaç duyulmadan önce hazırlıklar yapmak ve sonra harekete geçmek
g) Çalışma ortamlarının kişilerarası riskleri almaya elverişli olarak algılanması
h) Yeni bakış açılarına ve enformasyona dayalı davranışları öğrenmek ve değiştirmek üzere tasarlanmış örgütsel yapılar oluşturmak
ı) Adaptif (uyarlanabilir) girişimleri desteklemek ve gerekli kaynakları güvence altına almak için tedarikçiler ve stratejik ittifaklar (işbirlikleri) ile olan ilişkileri kullanmak gibi etmenler güçlü bir adaptif dönüşüm kapasitesinin varlığını gösteriyor.
Ayrıca adaptif dönüşüm kapasitesi, teknolojik türbülansın yüksek olduğu sektörlerde ürün yenilikçiliğini daha çok etkileyerek firmanın rekabetçiliğini arttırıyor.